24 Kasım 2008 Pazartesi

Yazacak Konu Bulamamak

Yalan, külliyen yalan!

Dostlar hiç konu biter mi? Yazacak çok şey var elbette. Aklımıza gelen her şey hakkında yazabiliriz. Hiçbir şey hakkında bile sayfalar dökeyim size. Yeter ki siz isteyin. Bilirsiniz gözümü bile kırpmam söz konusu siz olunca. Sizin mutluluğunuz için atmadığım takla kaldı mı deyin hele bana? Bu arada aklımda ne zamandır, içimde kalmasın söyleyeyim. Nedense ne zaman sizden bahsettiğimde sizin asla olmadığınız kanısına kapılıyorum biliyor musunuz? "Niye ki lan?" diye hiç sormayın. Okuyup okuyup "Oo abicim ne güzel yazmışsın, vay şahane olmuş" diye mailler atıyor, mektuplar yolluyor, telgraflar çekiyorsunuz. Şişe içinde "On numara olmuş hacı!" diye mektup bile buldum kordonboyunda. Ama gelin görün ki blog üzerinde yorum yapmaya gelince kimseden ses çıkmıyor. İnanın sebebini bilmiyorum dostlar. Yani iki gören-gülen göz orada arada sırada tırt da olsa yorum görmek istiyor bildiniz mi? Hani çok yalnızım be moduna da hiç girmeyeyim diyorum ama... Ulan illa kömür yardımı mı yapmak gerek be!

Neyse efendim neyse. Ben nelerden bahsediyordum bakın sizin yüzünüzden (Bayılırım bok atmaya) konu nerelere geldi. Zaten blog da iyice günlüğe döndü bu yazıyla. Bi laubalileşti, kendini bozdu falan. Ben de mallaşıyor muyum ne? (Aman annem deyin. Ağzından yel alsın çocum deyin.)

Bugün sevdiceğimi de aldım yanıma bir güzel sinema keyfi yaptım üzerinize afiyet. "Mustafa" deyi bi film var dedilerdi. Ermeni dölü, Yahudi dönmesi herifin biri belgesel mi yapmış ne. Atatürk'ü karalıyormuş film. Öyle bişey işte. Ben de gideyim de, izliyip izliyip bi bok anlamıyım, sonra da adeta bir öküzcesine, adeta .rrrruspu çocuğuymuşcasına Can Dündar'a hakaretler edip ortalığa mallık kusayım, ne kadar zeka yoksunu bir saman balyası olduğumu insanlara belli edeyim dedimdi. Amacıma başta salladığım Ermeni dölü ve Yahudi dönmesi kelimeleriyle ulaştığımı düşünüyorum. Zira benim gibi bir dallama için bu iki kavram da hakaretle bir. Neyse ne kadar beyinsiz biri olduğumu anlamışsınızdır herhalde. (Merak edenler için söyleyeyim, film hakkında yapacağım tek bir eleştiri var: Gök gürültüsü şimşekten bir-iki saniye sonra gelir yahu.)

İş arayan işsiz kadın! Nerede "800 ytl aylık maaş. Vasıfsız kadın eleman. Esnek çalışma saatleri" yazılarını bir arada gördün, görmekle yetin. Yok ben illa işi istiyorum dersen bari bir-iki milyar para iste.

Bu oldu: Abim sonunda yurt dışına çıktı. Yıllardır başka bir ülke tanımanın hayalini hep içinde taşıyoru zaten kendisi. Hüzünlü bir ukdeydi belki bu, belki umutlu bir heyecan. Yalnız ilk yurt dışı deneyiminde de insan, Tayland'a gitmez ki be adam !? Efendim kendisiyle en son konuştugumuzda Bangkok sokaklarında kızarmış çekirge yiyordu. Vallahi bu dünya çok ilginç bi yer dostlar. Yarın bir gün nerede olacağımız, ne yapacağımız inanın belli değil. Her an Serengheti'de aslan peşindeki bi belgeselci olabilirim, götümü leoparlara falan kaptırabilirim korkusuyla yaşamak istemiyorum ben artık.

Son olarak şuursuz külhanbeyliği edasına hâsıl olma arzusundayım. Yedinci ayı geride bıraktığım birtaneciğimin kulakları çınlasın. "Seviyorum hüleeaaağn!"

On numara insanlar, arkadaşlarım. Sevdim sizi bir kere, başkalarını da severim. Deli diyorlar bana, desinler değişirim.