4 Şubat 2009 Çarşamba

Argo !!!


Ah bu yetim yavrucak, ah bu yaralı sol yanımız... "Ayyy ne iğrenç. öyle şey söylenir mi hiç. Öyle şey denir mi ne ayıp." reaksiyonlarının öznesi zavallı argomuz. E tabi samimi olmadığınız on kişinin arasında söylenince hakikaten "nası yani?" tepkisi veriliyor.


O değil de insanın kendisine en yakın hissettiği insan(lar)a argo geyiklerden bahsederken "Bi daha deme bunu bana ne iğrenç cık cık cık" tepkisi alması fena halde bozuyor adamı be. Hayır bu adamın bütün dünya algısı eğlence üzerine kuruluysa bir de, varın gerisini siz düşünün. Meyilli olsa sigaraya başlar lan.


Bundan sonra her yerde "taşşak" demeyi kendime yasaklıyorum zalım dünya. (Iyyy bak şimdi bile iğrendim kendimden ne iğrenciiim) Bundan sonra Latin hassasiyeti içinde "testisus" ya da güzide Türkçemizin "aya" sözcüğünü kullanacak, adeta bir kelebek gibi uçacak, adeta dünyalar kibarı olacağım. Umut Sarıkaya'nın da dediği gibi; "...... gibi adam olacağım!" Artık boşluğu Sarıkaya okuyanlar doldursunlar, artık No: 11 mi oldum No:12 mi neyse...


Durduk yerde triplere giriyorum değil mi hocular, ne pis bir ağzım var benim ya. Bundan sonra her yerde eğlenip geyik yaparken kendi kendimize sansür uygulayacaz demek ki. Neden, çocukların ahlaki yapısı bozulmasın. Çoook ayıp çok.


Demek ki her şeyden çok sevdiğiniz karlı dağ patikaları, sizi hiç beklemediğiniz zamanda bir çığ altında bırakabiliyor eğlence düşkünü dağ keçileri! (Buradaki keçi ben oluyorum)


Rtük beni ödüllendirmeli...



"NONDA'YI AŞAN TOP AUTA GİDİYOR..."

- YÜRRRRRÜ NONDA BEE!!! "TESTİSLERİNİ UZAKTAN SELAMLARIM" BE YAVRUM BENİM!!!