16 Eylül 2010 Perşembe

Neye Yarıyon Ki Sen ?!?

Neden Yaşıyoruz?

1) Sosyal olmak için. Birbirimize ihtiyacımız var insanlık olarak. Tanrı Adem'e neden bir eş yolladı dersiniz? Şayet bir "insanlık" tan bahsetmek istiyorsak, zaten en az iki kişi olmak zorundayız. Havva Adem, Adem de Havva ve çocukları için yaşadı. Biz de bu geleneği sürdürüyoruz ve yedi milyar türdaşımız için yaşıyoruz. Sayının çoğalmış olması, yaptığımız şeyin farklılaştığı anlamına gelmiyor yani.

2) Ölmek için. "Doğup da ölmekten kuşkulanan bebeler..." diye geçer zeybek yemininde de. İnsan dünyaya ölmek için gelir. Çünkü şu ana kadar insanoğlunun somut olarak yapabildiği, istisnasız tek ortak iş ölebilmektir. "Bizim Şinasi var ölmedi hiç" diyeniniz var mı aranızda?

3) Üremek için. Varoluş amaçlarımızdan birisi de dünyaya bir iz bırakmaktır: "çocuk". Soyumuzu devam ettirebilmek için, neslimiz sürsün diye yaşarız. Bu yüzden sevişiriz. Çocuk yapmasak bile fizyolojik açıdan buna programlanmışızdır. Bütün erkek ve kadınlar birbirleri ile sevişmek için yaşarlar. Böylece ürerler ve nesillerini de devam ettirmiş olurlar. Evet hayat tam olarak "sikiş-sokuş" tan ibarettir. 7 milyar insan yerden bitmedi.

4) Ego tatmini için. Doğup da deli gibi ağladığımız andan ölümümüzdeki olası "soz sözlerimize" kadar hep bir şeyleri ispat etmek için yaşarız. Önce bir iki kelime, sonra bir-iki adım, sonra okuma-yazma, sonra sonra... asla bitmeyen yeni başarılar ve deneyimler. Ölürken bile "ışıkları kim kapattı ibneler?!?" der, "rahmetli çok komik adamdı" dedirtmek adına prim yaparız. Benliğimiz okşandığı oranda insanız her birimiz.

5) Kazanmak için. Ne kazandığımızın pek de önemi yok aslında. Her neyse o kazandığımız, olabildiğince büyük miktarda olsun diyedir çilemiz. 100 metre yarışında büyük ödül birinci olana verilir, ikinci olana değil. Finalistler değil şampiyonlar hatırlanır. Muzaffer bir sperm olarak yumurtaya girmeyi başarabilenler bizleriz. Onbinlerce kardeşimiz buna muvaffak olamadılar. Özetle "biz kazandığımız" için hayattayız. Ve hayatımızın sonuna kadar da bu alışkanlığımız sürsün diye yaşayacağız.