1 Ocak 2018 Pazartesi

Çocukluğun Uzak Ülkesi ve Kimlikler Üzerine

Çocukluğumun radyo, televizyon ve gazete haberlerinin evimizde yarattigi o essiz endise, huzun ve umut yankilarini anlatmak isterim. Cocuk hafizasi ozeldir. Hicbir zihnin animsayamayacagi seyleri kazir kafasina. O uzaktaki ulkenin Rus Devleti tarafindan isgali... Iste her sey boyle baslamisti. Kafkasya neresiydi? Haritada nereye duserdi? Ezberledigim Avrupa baskentleri arasinda Grozni neden yoktu? Peki Rusya bizden ne istiyordu? Biz kimdik? O uzaktaki ulke bizimse ve Daymohk dedikleri yer bizim Ata-vatanimizsa biz neden buradaydik? Peki ben neden Turkce konusup Turkce ruyalar goruyordum? Turkcemi seviyordum. Ataturk'u seviyordum, Turkiye sevgisini ogreten de bana babamdi. Annemdi. O halde bu Çeçenlik de neyin nesiydi? 


Bu bir kimlik bunalimiydi suphesiz. Ustelik 7 yas, bu bunalim icin hic de uygun degildi. Halbuki yaz ne guzel gecmisti. Balkonun o muhtesem serinliginde yenilen, Gumulcineli annenin gocmen usulu salcasinin, ekmekle dansi... (Tabi bir de Yunanistan'dan kacip gelen bir baska dedenin Rumeli hikayesi var! Oldu mu sana 3 kimlik bunalimi birden!) Salcali ekmek yenirken izlenen Dunya Kupasi maclari ve ezberlenen takim kadrolari. Stoichkov'dan Bebeto'ya ve canli kanli izlenen Maradona'dan Baggio'nun kacirdigi penaltiya kadar her sey ne kadar da guzeldi... Kis geldi ve nereden cikti bu Cecenistan Savasi simdi?



Biz Cecenmisiz. Aslinda Ingusmus dedemiz ama herkes Cecence konusuyor ve Cecenlikten bahsediyor. Bunun da daha sonra baskaca bir kimlik karmasasi oldugunu anlamam vakit aldi tabi ama, o ayri bir hikayenin konusu. Cocukluguma donecek olursak, acikcasi cabuk benimsedim bu kulturel kodu. Daha once de duyuyordum ama ilk defa savas neden olmustu bu sakli kimligimi kesfime. Ilkokul ikinci sinifta ogretmenime gidip soyle demistim: "Biliyor musunuz? Cecencede ekmege beepığ denir ve biz savasi kazanacagiz!"



Savas ve ekmek. Ikincisinin Cecencesi, ogrendigim ilk kelimeydi. Ogretmenime bilmislik taslamak icin bir neden! Ilki ise benim icin bir kahramanlik oykusu. Sanki Nart destanlarinin 20.yy versiyonunu yasiyordum. Cunku uzaklardan gelen bazi buyuklerimiz bize isin "korku" kismindan bahsetmemislerdi. Cecenler korkmaz, savasa dugune gider gibi giderlermis. Oyle soylemislerdi. Hic unutmadim bu analojiyi; savas ve dugun.



Her sabah ve aksam, savastan gelen haberler takip edilirdi. Tabi ki o zamanlar internet yok. Ve mevcut kaynaklar gazeteler, radyo ve televizyon. Belki daha genc arkadaslarim animsamazlar ama parti liderlerinin, iktidarindan muhalefetine kadar televizyonlarda acik oturumlara katilip, nezaket kurallarini asmadan tartisabildikleri yillar. Basin ozgurlugu, gunumuzden daha iyi bir yerde. Mizah dergileri, Demirel'i kocaman bir g.t seklinde cizebiliyor ve inanin kimse yargilanmiyor!



Pazar yeri bombalanmis, cocuklar ölmus. Yuregi sizlayan gozler ve babamin ettigi kizgin kufurler. Nereden esti hatirlamiyorum, ancak savasa gidilmekten bahsediliyor. Annemin agladigini hatirliyorum, babam ve amcalarim savasa gidecek diye. Duymus ve iste o zaman Cecenligime "ihanet" ederek korkmustum. Saklamaya calisarak tabi ki. Dudayev'i televizyonda ne zaman gorsek, icimizi bir kipirti kapliyor. Kazaniyoruz savasi oyle gorunuyor. Bir avucuz ve bir imkansizi basariyoruz. Televizyonda bir Rus tankini ele gecirip Cecen bayragiyla dolasan savascilarin goruntusu var. Benim cocuk zihnimde "Zafer", iste o kareyle butunlesik. Zulum ise, paramparca edilmis Cumhurbaskanligi Sarayi ve harap binalarla bir aklimda.



Sonra Dudayev'i vuruyorlar. O huznu tarif edemem. Tanimadigim ince biyikli bir adam icin cok uzuldu cocuk yuregim. Cok garip bir his. Bugun bile o histen izler var duygularimda.



Yillar geldi ve gecti. Nart destanlari insanlik dramina, kahramanlik oykuleri trajik hikayelere dondu. Elimizde yurtseverlerin 94'ten bugune hikayeleri, anilari, ulkuleri kaldi. Kimlikler peki? Cocukken daha mi kolaydi sanki cozmek bu isi? Ozgur yarinlari umut etmek kaldi bir de. Insanlik icin. Umut etmeyi yitirmedik iste. Herhalde hala yasatan budur hepimizi. Yazmak istedim butun bunlari. Sadece anlatmis olmak icin.