12 Ocak 2016 Salı

Genelleme! Rica ettim bak...

"Bütün genellemeler yanlıştır. Ya da eksiktir. Ya da hem yanlış hem eksik hem de çarpık olabilir."

Şunu anladım ki bende özlü söz yaratımı sıfır. Cümle kuramamışım. Cümle kuramadığım gerçeğini sonsuz bir olgunlukla kabul etmişim ve hala burada yazıyorum. Komik değil mi? Değil miymiş? Şşş alo?

Hayatımda sadece 3 (üç) Çorumlu tanıdım. Ya da geri kalanları hatırlamıyorum diyelim. Bunlardan bir tanesi arkadaşım. Kendisine arada "Çorum nerenin ilçesiydi ya ekiekieki" diye espri yapabiliyorum. Hala bana nasıl katlanıyor anlamış değilim hakket.

Bir diğerini askerdeyken tanımıştım. Yaa okuyucu hanım kızım. Öyle rahat rahat konuşuyordun? We were soldiers oluum... Neyse askere giden herkesin, hiç de matah bir olay olmadığını sapına kadar bildiği, ancak buna rağmen dünyayı kurtaran adam fotoğraflarından bi tane çektirmeden gelmediği bu ortama ilk düştüğünüz yere acemi birliği deniyor. Hakikaten "yeni düşmek" ve "acemi" deyimlerinizi götünüzdeki dona kadar yaşadığınız bir yer burası. Etrafınızdaki komutanından askerine herkesin size "Oooo bunlar da yeni düşmüş, ananızı s.kecez ananızı" der gibi baktığını düşünüyorsunuz. Ya da gerçekten öyle bakıyorlar. Bakın aradan dört sene geçti, hala ayırdında değilsem durumu siz anlayın artık. Neyse uzatmayayım, ikinci Çorumluyla tanıştığım yer burası işte. Ve bilin bakalım kendisi kim? 10. Bölüğün kış ayında sürünmekten pişik olduğu İskenderun'da bizlere reva görülen bu oğlumuz, bölükteki talim çavuşumuz. Tatatam! Onbaşı Cesur sizlerle! Bu arada evet bazen terden ölüyoduk ama sabahın ayazı ve Yarıkkaya denilen yerin yaptığı efsane rüzgarın yardımıyla ilk haftanın sonunda bölüğün Darüşşifa Karantina Dairesine döndüğünü de söylemeliyim.

Cesur, hayatımda hem çok kızıp hem çok üzüldüğüm nadir insanlardan birisi oldu. Çünkü bir kere değil talim çavuşluğu falan, insanî herhangi bir yeterlilik ve edepte değildi. Dolayısıyla bize ritm duygusu olmadığı için yürüyüş kararı saydıramaması (buna mukabil haklı olarak yürüyemememiz ve bize "niye yürüyemiğyoğnuz" diye sorması), bizlere emirlerini dinletememesi, sesini duyuramaması, onun deyimiyle söyleyeyim "siz benği niye siklemiyoğnuz" a bir yanıt bulamaması bu arkadaşın en büyük kusurlarıydı. Hayatımda tanıdığım en zavallı çocuklardan birisiydi diyebilirim. Bir an önce askerliğini bitirmesini ve hem başkalarına hem kendine daha fazla eziyet etmemesini dilediğimi hatırlıyorum. (Çok sonraları bir vesileyle öğrendim ki adam sözleşmeli erlik gibi bişey yapıyor. Adam kopamamış ya la.)

Üçüncüsü tam bir hayal kırıklığıydı benim için. Zira ulan bi de "Senin yaptığını Çorumlu yapmaz" diye aptalca bir laf var. Hiç şu adamı tanısalar söylerler miydi diye düşünmüştüm ilk tanıştığım zamanlarda. Bende Cesur'un acı hatıralarını sona erdirecek olan kişi olmak üzereydi. Ancak ilk zamanların aksine son zamanları tahmin etmiş olmalısınız. Bir insanın ruhunun ne kadar çirkinleşebileceğini sayesinde deneyimledim diyebilirim. Artık leblebiye şu adamdan daha çok saygı duyuyorum haliyle. Çorum dedin mi güzel şeyler canlansın diye bunun yerine leblebiyi düşünüyorum. Zaten bunu niye düşüneyim lan?

Akabinde bütün genellemeler yanlıştır. Ya da eksiktir. Ya da sırf birbirimizin kalbini kıralım diye yapılmış ibneliklerden ibarettir. Mesela benim Çorumluların kalbini kırdığımı düşünebilirsiniz ama yok. Zira ben sadece bu ikisinin kalbini kırdım. Hatta şu yazıdan bihaber olduklarından kırdım bile sayılmaz. Ben yine de günahlarına gireyim istedim işte gıyaplarında. O kadar sevdirmişler kendilerini, düşünün.

Sırf şuraya bişeyler yazıcam diye uykudan vazgeçtim. Uyumak üzere yatağa uzanmışken kendime "Aaa ne zamandır karalamadıydın niye uyuyon lan encük ekieki" diyip oturdum bunun başına. Fütursuca küfür etmeyi özlemişim. Hiç etmiyormuş gibi.

Son olarak Çorumlular asil insanlardır demek istiyorum. 2-3 tanesi yüzünden koca bir coğrafyayı (o kadar koca olmasa da) lekelemiş ibneler. Herkese bunlar denk geliyor ondan bence yani. 









2 yorum:

  1. Valla simdi söyle diyim, ben bir Corum'lu olaraktan.. bu yazdiklarina sahsen cok icerledim. Daha da gelmem Davosa.

    Yok la saka. Kütahyaliyim ben. Ama Corumlu olsaydim da kirilmazdim...ki kirilacak birsey yok zati yazinda.
    Benim sahsen Corumlularla bir sorunum yok, severim onlari. Benim komsum Corumlu, oglumun sinif arkadasi var Corumlu (hep öyle derler ya hani) Corumlularla yasamasini ögrenmeliyiz. Dogayi sevelim, Corumlulari koruyalim, Corumlular ölmesin.


    Bence de genelleme ibneliktir. Net.


    Bu arada 'tekrar yazmaya baslarsan haberim olsun' sözümü hatirlayip, bloguma tesrif edip haber biraktigin icin cok tesekkür ederim, cok sevindim. Yani hem tekrar yazmana, hem haber vermene. Basladigina göre artik blog listeme alabilirim seni, hatta aldim bile.

    Sen hep yazsan keske ve ben hep okusam.


    Bu arada ben hep 'senli benli' yaziyorum, sen 'siz' diye hitap edince (kibar ve saygili insanlar öyle yapar Ayse!!) ben mahcup oluyorum (bastan sen dedik bikere, dönemiyorum da simdi). Eger sana cok zor gelmeyecekse 'siz' demene gerek yok demek istiyorum. Arz ederim ifindim. (Biraz kibarlik edeyim bari de cok anlasilmasin kazmaligim)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen kız arkadaşım, "Ya tatlım ne bileyim bazen fazla kibarsın" falan diyor. Ben de hayatım nezaket Eski İstanbul'da kalmamalı, yaşamaya devam etmeli diyorum. Sonra "Kak çay koy la !" diyerek ortalığı yerle bir ediyorum.

      Efendim sağolun. Ben size kendimi "sen, naber? Kız!" diyecek kadar yakın hissettiğim zaman bile size "siz" diyebilirim. Bu size kendimi samimi hissetmediğimden değil, dedim ya yarınlara nezaket bırakalım. Yoksa yazdıklarımın ne kadar adab-ı muaşerete itibar ettiği zaten ortada.

      Sevgiyle kalın, ben de dünden beri ara ara yazdıklarınızı okumaya başladım. Valideniz hanımefendiye selamlar. Pederiniz beyefendiye ayrıca selamlar. Üzülmesin, birileri bıraktığı yerden reçel yapmaya devam ediyor. Ben de benden sonraki kuşaklara bıraktım =)

      Sil